Sunday, November 26, 2006

Kasımdayız
Pencere hala açık
Kapatmaya korkuyorum
Sanki kapatırsam pencereyi
bahar küsecek
Asıl kış, o zaman gelecek
Yok, kapatmıyorum pencereyi
Kasım girsin içeri
Yazın tortularını getirsin azar azar
Geride ne kaldıysa
bıraksın odama


Kimbilir kavga etmesini
çürükleri yarıkları
Her dokununuşunda sevi sanırsın
ama oyuk oyuk yara vardır içinde
acıtır, yakar
İzi kalmış
örtülü kalmış devşirmeler
acıtır
Yinelemenin manasız çıkışları
Aza kim kanaat getirir
Kim daha az acıtır
Yer hep aynı
Yeri belli, ” oraya lütfen” orayı acıtın
yer kalmadı başka


Kasım üşümesini seviyorum
Vapura hainlik etmemeyi
Soğukta dışarda oturmayı
Üşümeyi seviyorum
aklımı başıma getiriyor üşüme
Arada bir ürperiyor vücudum
gündüz düşlerimden uyanıyorum
Ayık kalıyorum


İlkbahardan kalmış
Üstüme yapışmış tortuları dölleme vakti gelmiş
Çekiştiriyorlar beni
Hangi düşü koysam önüme
Karşıma çıkıveriyorlar
Kalana
Kaçana
Nispet
Hadi diyorlar bana
Sokağa çıkalım
Boy boy çocuk yapalım

No comments: