Kuru
Kupkurudum kaldım
Hiç bu kadar anlamlı olmamıştı kurumak
Sonbahardan değil mi?
Değil...
Kurudum işte,
Yapraklar döküldü
Hiç bir dokunuş tahrik, tarif ve tasnif etmiyor beni
Kupkuru kaldım.
Yaşlarım kurudu
Rüzgar öyle bir çarptı ki yüzüme
Zerresi kalmadı yaşla taşın
Taşkınlar engellendi
önlerine güzel mi güzel birer set
çok sükür kurudu ovalarım
Gözyaşı mı?
Tanesi bile yok
Kurudum kalakaldım
Eklem yerlerim, kıkırdaklarım, rüzgar fırıldaklarım kayboldu
Kuru
Kupkuru
Kalakaldım..
Aralık 2006
No comments:
Post a Comment