Sunday, December 10, 2006

KURU

Kuru
Kupkurudum kaldım

Hiç bu kadar anlamlı olmamıştı kurumak
Sonbahardan değil mi?
Değil...

Kurudum işte,
Yapraklar döküldü

Hiç bir dokunuş tahrik, tarif ve tasnif etmiyor beni

Kupkuru kaldım.
Yaşlarım kurudu
Rüzgar öyle bir çarptı ki yüzüme
Zerresi kalmadı yaşla taşın

Taşkınlar engellendi
önlerine güzel mi güzel birer set
çok sükür kurudu ovalarım

Gözyaşı mı?
Tanesi bile yok

Kurudum kalakaldım
Eklem yerlerim, kıkırdaklarım, rüzgar fırıldaklarım kayboldu

Kuru
Kupkuru
Kalakaldım..


Aralık 2006

No comments: